top of page
londradanbildiriyor

Londra'da Para Harcamadan Yapılacak Şeyler - No:1 - Barbican'ı Ziyaret Et

Güncelleme tarihi: 30 Ağu 2023

Londra’nın dünyanın en pahalı şehirlerinden biri olduğunu herkes biliyor. Neyse ki bu pahalı şehirde bedava yapabileceğin şeyler, görebileceğin harika yerler var!


Londra'da bedava yapılacaklar listesine Barbican Centre ile başlayalım. Burası Avrupa’nın en büyük performans sanatları merkezlerinden biri ve çeşitli konserler, oyunlar, sergiler düzenleniyor. İçinde ayrıca kütüphane, sanat galerisi, alışveriş merkezi, restoranlar ve bir de eşsiz bir bahçesi var. Bahçeye daha sonra geleceğim ama öncesinde sana biraz Barbican'dan bahsetmek istiyorum.


Barbican'ın adı, Latince geçit anlamına gelen "Barbecana" kelimesinden geliyor. Barbican Konutları'nın yapımı 1965 yılında başlamış ve tamamlanması tam 11 yıl sürmüş. Kompleks 2001 yılında İngiltere’deki Listelenen Binalar (Listed Buildings) sisteminde Grade II* yani ikinci derece olarak koruma altına alınmış. İngiltere’deki listeleme, bir binanın sahip olduğu özel mimariyi ve tarihi değerini vurgularken aynı zamanda gelecek nesiller için korunabilmesi için özel bir planlama sistemine dahil eder. Bu binalarda mülk sahibi olsan dahi gelişigüzel restorasyon ya da tadilatlar yapamazsın. Bir çivi çakmak için bile izin alman gerekebilir.


Barbican Centre

Günümüzde, 40 dönümlük komplekste, 2014'ün üzerinde dairede 4.000'den fazla kişi yaşıyor. Kompleks ayrıca müzik ve drama okulu ile kız öğrenci okulunu da bünyesinde barındırıyor.

Barbican: Brütalist Mimari

Barbican Centre: Londra'da Brütalist Mimarinin En İyi Örneği


Barbican Centre'in inşası on yıldan fazla sürmüş ve 1982'de, kraliçenin "modern dünyanın harikalarından biri" olarak ilan etmesiyle açılışı yapılmış ve artık 20. yüzyılın en önemli mimari başarılarından biri olarak kabul ediliyor. Burayı özel kılan en önemli özelliği brütalist mimarisi. Brütalizm kelimesi Fransızca "brut" kelimesine dayanıyor. anlamı ise ham, işlenmemiş beton. Kompleks ham betonu, tekrar eden pencereleri ve kat formlarıyla dikkat çekiyor. Bu tarz mimariyi insanlar genelde ya çok sever, ya da hiç beğenmezmiş. Benim en sevdiğim tarzlardan biri olduğu kesin. Her ziyaretimde binaların yapısından çok etkileniyorum.



Barbican Conservatory: Betonların Arasında Tropik Bir Orman


Bazı filmler vardır ya hani bir felaket olmuş, binalar bomboş, yollar ıssız, hayat durmuştur. Aradan zaman geçer ve doğa yavaş yavaş yeniden canlanmaya başlar. Betonların arasından bitkiler boy gösterir, yaşam yeniden var olur. İşte Conservatory denilen bahçe böyle bir film sahnesindeymişsin gibi hissettiriyor.


Barbican Conservatory

Burası Londra'daki en büyük ikinci sera ve şehrin ortasında tropik bir cennet adeta! Bahçeye

giriş ücretsiz ama önceden online bilet almak gerekiyor. Biletleri bir hafta önceden Perşembe günleri saat 10.00'da online olarak ziyaretçilere açılıyor ve sınırlı bir kapasiteye sahip. Gelmeyi düşünüyorsan internet sitesinden takip etmeni öneririm.


Not: Bunun gibi Londra’da hiç para harcamadan yapabileceğin 50 şeyi Youtube kanalımda listeledim. İzlemek için tıkla




Comments


bottom of page