Londra, kariyer fırsatlarıyla dünyanın en çok çalışılmak istenen şehirlerinden biri. Ancak Türkiye’den İngiltere’ye iş başvurusu yapmak, birçok kişi için karmaşık ve zorlu bir süreç gibi görünebiliyor. Hangi sektörlerde daha fazla iş imkânı var? İş başvurularında dikkat edilmesi gereken en önemli noktalar neler? Ve en önemlisi, Londra’daki çalışma kültürü Türkiye’den nasıl farklılık gösteriyor?
Tüm bu sorulara yanıt bulmak için, Londra’da global bir şirkette İnsan Kaynakları Organizasyonel Verimlilik Müdürü olarak çalışan ve aynı zamanda ICF onaylı kariyer koçu olan değerli dostum Nuran Cite ile bir röportaj gerçekleştirdim. Nuran, hem kendi kariyer yolculuğunu hem de İngiltere’de iş bulma sürecine dair kritik ipuçlarını bizimle paylaştı.
Eğer sen de Londra’da kariyer yapmayı düşünüyorsan veya Türkiye’den İngiltere’ye iş başvurusu yapmayı planlıyorsan yazıyı sonuna kadar okumanı tavsiye ediyorum. Bir rehber niteliğindeki bu röportaj, Londra'da çalışma hayatı ve iş başvuru süreçleri hakkında tüm detayları kapsıyor.
👉 Nuran’ın YouTube ve Instagram hesaplarından ona ulaşabilir ve İngiltere’de iş bulma sürecine dair güncel bilgiler alabilirsin.
YouTube: @nuranccoaching
Instagram: @cookerystation
Web sitesi: https://www.nurancitecoaching.com
Hazırsan, Londra’da iş bulma sürecine dair tüm detayları keşfetmeye başlayalım! 🎤
![Credit: Nuran Cite Coaching](https://static.wixstatic.com/media/ce3c11_a1d3f3bdb18d47b1b92b7f9f0eaedf99~mv2.jpg/v1/fill/w_980,h_732,al_c,q_85,usm_0.66_1.00_0.01,enc_auto/ce3c11_a1d3f3bdb18d47b1b92b7f9f0eaedf99~mv2.jpg)
Öncelikle okuyucularımız için sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Şu an Londra’da hangi pozisyonda çalışıyorsunuz? İş hayatınız nasıl başladı ve bu noktaya nasıl geldiniz?
Ben Nuran Cite. 2022 yılında Skilled Worker Vizesi ile Londra’ya taşındım ve şu anda global bir şirkette insan kaynakları alanında organizasyonel verimlilik süreçlerini yöneten bir yönetici olarak görev yapıyorum.
Kariyer yolculuğuma Türkiye’de yerel bir şirkette başladım. Ancak merakım ve öğrenme isteğim beni daha büyük fırsatları keşfetmeye yönlendirdi. Zamanla global şirketlerde çalışma şansı yakalayarak farklı roller üstlendim ve bu süreç bana uluslararası deneyim kazanma fırsatı sağladı.
İnsan kaynakları alanındaki gelişimim, insana ve organizasyonel yapıya duyduğum ilgiyle şekillendi. Çalışan deneyimi, yetenek yönetimi gibi alanlar benim için her zaman ön planda oldu.
Bugün bulunduğum noktaya gelmemde en büyük etkenlerden biri, farklı roller üstlenmekten çekinmemem ve kendimi sürekli geliştirmeye açık olmam. Farklı kültürlerde, farklı ekiplerle çalışmak bana sadece iş dünyasında değil, hayatın her alanında farklı bakış açıları kazandırdı. Londra’ya taşınmak ve burada kariyerime devam etmek, bu yolculuğun en heyecan verici adımlarından biri oldu.
![Nuran Cite Coaching](https://static.wixstatic.com/media/ce3c11_fd8f16337fc54c0583eb3ac1f8db1f90~mv2.jpg/v1/fill/w_980,h_1469,al_c,q_85,usm_0.66_1.00_0.01,enc_auto/ce3c11_fd8f16337fc54c0583eb3ac1f8db1f90~mv2.jpg)
İnsan Kaynakları alanında uzmanlaşma süreciniz nasıl gelişti?
Ben İstanbul Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri mezunuyum. Eğitimimden itibaren insan kaynakları alanına ilgi duydum ve yüksek lisansım da aynı alanda gerçekleşti.
Uzmanlaşma sürecim aslında eğitim hayatımla başladı ve mezun olur olmaz insan kaynakları alanında çalışmaya başladım. Bu süreçte, insan kaynaklarının farklı fonksiyonlarını deneyimleyerek kapsamlı bir bakış açısı kazanmaya odaklandım. Özellikle ücretlendirme, insan kaynakları analitiği, organizasyonel verimlilik ve tasarım gibi daha teknik ve yetkinlik gerektiren alanlarda çalışarak kendimi geliştirdim.
Sanırım bu stratejik tercih, kariyerimde öne çıkmamda önemli bir rol oynadı. İnsan kaynaklarının daha az uzman bulunan ve kritik roller gerektiren alanlarında deneyim kazanmak, hem beni daha donanımlı hale getirdi hem de kariyerimde fark yaratmamı sağladı.
Kariyer koçluğu yapmaya nasıl başladınız?
Açıkçası, koçluk yolculuğum biraz tesadüfi başladı. Çalıştığım şirket, profesyonel gelişim için bir eğitim bütçesi sağladı ve ben de bu bütçeyi en verimli şekilde değerlendirmek için koçluk eğitimini seçtim. Ancak eğitim sürecine başladığımda "Neden bunu daha önce yapmadım?" diye düşündüm.
Koçluk, benim için sadece bir eğitim değil, aynı zamanda dinleme, farkındalık ve kendini tanıma yolculuğuna dönüştü. Eğitimimi tamamladıktan sonra gönüllü olarak koçluk yapmaya başladım. Londra’ya taşındıktan sonra ise sertifikasyonlarımı tamamlayarak ve eğitimlerimi bir adım ileriye taşıyarak bu alanda daha aktif hale geldim. Uzun bir süre ücretsiz gönüllü koçluk hizmetleri sundum ve zamanla kariyer koçluğu ve danışmanlık alanında uzmanlaştım.
Bugün koçluk, profesyonel hayatımın yanı sıra en büyük tutkum haline geldi. İnsanların kendi potansiyellerini keşfetmelerine destek olmak, benim için paha biçilemez bir mutluluk kaynağı. Bu tutkumu daha fazla insana ulaştırmak için "Nuran Cite Coaching" adında bir YouTube kanalı açtım ve burada faydalı içerikler paylaşarak daha geniş bir kitleye ulaşmaya çalışıyorum.
Bununla birlikte, web sitemde blog yazıları paylaşıyor ve sevdiğim kitapları listeleyerek bir bilgi kaynağı oluşturuyorum. Uzun vadede, bu platformu bir kütüphane gibi herkesin faydalanabileceği bir bilgi alanına dönüştürmek en büyük hedeflerimden biri.
Londra’da Çalışma Kültürü
Londra, dünyanın en çok çalışılmak istenen şehirlerinden biri. Sizce burayı bu kadar cazip kılan nedir?
Bence Londra’yı dünyanın en çok çalışılmak istenen şehirlerinden biri yapan birkaç temel faktör var. Bunlar;
Uluslararası İş Ortamı: Londra, farklı sektörlerden yeteneklerin buluştuğu küresel bir iş merkezi.
Kariyer Fırsatları: İş dünyasında yenilikçi ve dinamik bir yapıya sahip olması, profesyonellerin kariyerlerinde hızlı ilerleme kaydetmesine olanak tanıyor.
Çeşitlilik ve Kültürel Zenginlik: Burada farklı kültürlerden insanlarla çalışma şansı çok yüksek. Bu da hem kişisel gelişim hem de profesyonel ağ kurma açısından büyük bir avantaj.
Londra’daki iş kültürü Türkiye’ye kıyasla nasıl farklılıklar gösteriyor?
Londra’daki iş kültürü ile Türkiye’yi karşılaştırdığımızda dürüst olmak gerekirse bazı belirgin farklar ortaya çıkıyor. Bunlar;
Çalışma Saatleri ve İş-Yaşam Dengesi: Türkiye’de genellikle uzun çalışma saatleri norm olarak kabul edilirken, Londra’da çalışan haklarına daha fazla önem veriliyor. Esnek çalışma saatleri yaygın ve birçok şirket hibrit veya uzaktan çalışma modellerini benimsiyor. İş-yaşam dengesi daha iyi gözetiliyor. Çalışanların yıllık izin hakları daha fazla ve kullanımı teşvik ediliyor.
İş Ortamı ve Hiyerarşi: Türkiye’de iş yerlerinde hiyerarşik yapı daha belirgin olabilirken, Londra’da daha eşitlikçi ve açık bir yönetim anlayışı var. Geri bildirim ve çalışan katılımı çok değerli. Çalışanların fikirlerini paylaşmaları teşvik ediliyor. Çok kültürlü ve son derece çeşitli bir çalışma ortamı var. Bu durum, hem daha esnek olmanızı sağlıyor hem de farklı kültürler ve çalışma tarzlarıyla uyum içinde çalışmanıza olanak tanıyor. Bu çeşitlilik sayesinde, farklı bakış açıları kazanarak iş dünyasında daha geniş bir perspektife sahip oluyorsunuz.
Burada çalışmak isteyen birinin bilmesi gereken en önemli şeyler neler?
Öncelikle, İngiltere’de çalışma hayatı ve iş bulma süreciyle ilgili detaylı içerikler paylaştığım YouTube kanalımı incelemenizi kesinlikle öneririm. Orada paylaştığım bilgiler, bu süreci daha bilinçli ve stratejik yönetmenize yardımcı olabilir. Şimdi, bu konunun en önemli noktalarına değinmek istiyorum:
Çalışacağınız sektörü ve fırsatları iyi araştırın: Özellikle Londra’da hangi sektörlerin daha fazla iş imkânı sunduğunu bilmek kritik. Finans, teknoloji, sağlık ve mühendislik gibi sektörler göçmenler için daha fazla fırsat sunuyor. Sektörünüze uygun iş ilanlarını takip edin ve CV’nizi bu doğrultuda şekillendirin.
Profesyonel bir CV ve kapak mektubu hazırlayın: İngiltere’de CV’ler genellikle 2 sayfayı geçmez ve başarı odaklı olmalıdır. Sadece iş tecrübelerinizi sıralamak yerine, katkılarınızı ve somut başarılarınızı vurgulamak çok önemli. Ayrıca kapak mektubu, başvurularınızı daha etkili hale getiren önemli bir araçtır; işverenin dikkatini çekmek için mutlaka kullanmalısınız.
İş görüşmelerine hazırlıklı olun: İngiltere’de doğrudan ve net iletişim oldukça önemlidir. Kendinizi kısa, net ve etkili bir şekilde ifade edebilmek, mülakat sürecinde sizi öne çıkarır. Soru-cevap pratiği yaparak, görüşmelere özgüvenli ve hazırlıklı gitmenizi öneririm.
Network oluşturmanın önemini unutmayın: Burada iş bulmanın en etkili yollarından biri doğru bağlantılar kurmak. LinkedIn’i aktif olarak kullanmak, işe alım uzmanları ve sektör profesyonelleriyle iletişime geçmek büyük avantaj sağlar. Ayrıca Meetup, Eventbrite gibi platformlar üzerinden sektör etkinliklerine katılarak profesyonel çevrenizi genişletebilirsiniz. Tech London Advocates, CFA Society UK gibi profesyonel topluluklar sektörünüze uygun fırsatlar sunabilir.
Sabırlı ve kararlı olun: İngiltere’de iş bulma süreci zaman alabilir, bu yüzden motivasyonunuzu yüksek tutmak ve süreci sabırla yönetmek çok önemli. Bu süreçte mümkünse mentorluk, kariyer koçluğu ya da profesyonel danışmanlık desteği alarak kendinize sağlam bir yol haritası çizebilirsiniz.
İş Bulma Süreci: Türkiye’den İngiltere’ye Başvuru Yapmak
Türkiye’den biri Londra’da iş bulmak istiyorsa hangi yolları izlemeli?
Açıkçası, Londra’da iş bulmak sadece iş ilanlarına başvurmakla olmuyor. Bu süreci bilinçli ve stratejik yönetmek gerekiyor. Eğer doğru adımları atarsanız, iş fırsatlarını çok daha hızlı yakalayabilirsiniz.
Öncelikle, LinkedIn’i aktif kullanmak şart. Ama burada sadece iş ilanlarına başvurup beklemek yetmez. İşe alım uzmanlarıyla bağlantı kurmak, sektörde çalışanlarla iletişime geçmek ve görünür olmak gerekiyor. LinkedIn profilinizin güncel, profesyonel ve dikkat çekici olması çok önemli. Aynı zamanda, sektördeki gelişmeleri takip etmek, içerik paylaşmak da sizi öne çıkarır.
Bir diğer önemli nokta, iş ilanlarını doğru yerlerden takip etmek. İngiltere’de en yaygın kullanılan siteler arasında Indeed, Glassdoor, Reed ve TotalJobs var. Ancak şunu unutmayın: Büyük şirketler ilanlarını genellikle önce kendi kariyer sayfalarında yayınlıyor. Yani, çalışmak istediğiniz firmaların web sitelerini düzenli olarak kontrol etmek size avantaj sağlayabilir.
Bir de, recruitment ajanslarıyla çalışmak süreci hızlandırıyor. İngiltere’de işe alım ajansları çok yaygın ve sektöre göre uygun fırsatlar sunabiliyorlar. Robert Walters, Hays, Michael Page, Adecco gibi ajanslarla iletişime geçmek, bazen doğrudan iş başvurusu yapmaktan daha etkili olabilir.
Şunu da eklemek istiyorum, birçok global şirketin referans programları var. Çalışanlarının önerdiği adaylara öncelik veriyorlar. Yani, eğer çalışmak istediğiniz şirkette bir bağlantınız varsa, CV’nizi içeriden biri aracılığıyla iletmek iş bulma şansınızı ciddi şekilde artırır.
Tabii ki, vize sponsoru olan şirketleri de doğru araştırmak gerekiyor. İngiltere’de en büyük engellerden biri vize süreci. Bu yüzden GOV.UK’un yayınladığı sponsorluk listesine bakarak başvuru yapmak, süreci çok daha bilinçli yönetmenizi sağlar.
Ve belki de en önemli noktalardan biri, networking yapmak. Çalışmak istediğiniz sektörde ve şirketlerde çalışan Türk profesyonelleri LinkedIn üzerinden araştırın, onlarla bağlantıya geçin, süreç hakkında bilgi alın. Size yönlendirme yapabilirler, hatta referans bile olabilirler. İngiltere’de iş dünyasında, doğru insanlarla bağlantı kurmak süreci ciddi anlamda kolaylaştırıyor.
İngiltere’de iş başvurularında en çok hangi sektörlerde açık pozisyonlar oluyor?
Londra’da özellikle teknoloji, sağlık, mühendislik ve finans sektörlerinde ciddi iş fırsatları var.
Özellikle yazılım geliştirme, veri analitiği ve siber güvenlik gibi teknoloji alanlarında büyük bir açık söz konusu. Eğer bu alanlarda bir yetkinliğiniz varsa, iş bulma süreciniz çok daha hızlı ilerleyebilir.
Sağlık sektörü de çok büyük bir iş gücü açığına sahip. Doktorlar, hemşireler, fizyoterapistler ve bakıcılar için sürekli açık pozisyonlar var ve genellikle vize desteği de sağlanıyor.
Mühendislik tarafında da elektrik, inşaat ve makine mühendisliği gibi alanlarda büyük bir talep var. İngiltere’de altyapı projeleri hız kesmeden devam ediyor ve mühendisler için oldukça fazla iş imkanı mevcut.
Finans sektörü ise Londra’nın kalbi diyebilirim. Muhasebe, bankacılık, risk yönetimi, finansal analiz gibi alanlarda ciddi bir iş gücü ihtiyacı var. Ancak finans sektörü biraz daha rekabetçi olduğu için özellikle deneyimi olan adaylar burada daha avantajlı olabiliyor.
Eğer bu sektörlerde çalışıyorsanız, doğru strateji ile iş bulma süreciniz çok daha hızlı ilerleyebilir.
İş başvurularında en çok yapılan hatalar neler? İşverenlerin dikkat ettiği en önemli noktalar nedir?
Şimdiye kadar birçok adayın yaptığı hataları gözlemleme şansım oldu ve bazı şeyler gerçekten süreci çok olumsuz etkiliyor.
Birincisi, CV ve kapak mektubunun özenli hazırlanması gerekiyor. İngiltere’de CV’ler 2 sayfayı geçmemeli ve net, başarı odaklı olmalı. Sadece görevlerinizi sıralamak yerine, katkılarınızı ve elde ettiğiniz somut sonuçları yazmalısınız. Kapak mektubu ise burada iş başvurularında çok önemli bir rol oynuyor. Çoğu kişi bunu eklemiyor ama aslında işverenin ilgisini çekmenin en iyi yollarından biri.
Bir diğer hata ise tek bir CV ile her işe başvurmak. İngiltere’de işverenler, özelleştirilmiş başvurulara daha fazla önem veriyor. Yani başvurduğunuz pozisyona göre CV’nizde küçük değişiklikler yapmanız, yetkinliklerinizi daha iyi vurgulamanız gerekiyor.
Bir de çoğu kişi networking’i göz ardı ediyor, oysa ki burada iş bulmanın en etkili yollarından biri doğru bağlantılar kurmak. LinkedIn’de işe alım uzmanları ve sektör profesyonelleriyle iletişim kurmak, sektörel etkinliklere katılmak büyük avantaj sağlıyor. Meetup ve Eventbrite gibi platformlar üzerinden bu tür etkinlikleri takip edebilirsiniz.
İşverenlerin en çok dikkat ettiği şeylerden biri de kültürel uyum ve iletişim becerileri. İngiltere’de iş görüşmeleri genellikle yetkinlik bazlı mülakatlarla ilerliyor, yani sadece teknik bilginiz değil, problem çözme beceriniz, ekip çalışmasına yatkınlığınız ve iş ortamına uyum sağlayabilme yeteneğiniz de değerlendiriliyor.
![Nuran Cite Coaching](https://static.wixstatic.com/media/ce3c11_0e86fd7ad161488d93a4fb614a87e686~mv2.jpg/v1/fill/w_980,h_1423,al_c,q_85,usm_0.66_1.00_0.01,enc_auto/ce3c11_0e86fd7ad161488d93a4fb614a87e686~mv2.jpg)
İngiltere’de İş Bulmanın Avantajları ve Zorlukları
Londra’da çalışmanın en büyük avantajları neler?
Londra, gerçekten dünyanın en büyük iş merkezlerinden biri ve burada çalışmanın birçok avantajı var.
Öncelikle uluslararası bir iş ortamı sunuyor. Dünyanın dört bir yanından profesyonellerle çalışma fırsatı buluyorsunuz. Farklı kültürlerden gelen insanlarla bir arada olmak, hem perspektifinizi genişletiyor hem de uluslararası deneyim kazanmanızı sağlıyor.
Bir diğer avantaj kariyer gelişimi için sunduğu fırsatlar. Burada global deneyim kazanacağınız çok fazla iş imkânı var. Eğer yetkinliklerinize ve deneyiminize güveniyorsanız, Londra gerçekten kariyerinizi ileriye taşıyabileceğiniz bir şehir. Ayrıca şirketler çalışanlarını sürekli geliştirmeye teşvik ediyor, eğitim programları ve profesyonel gelişim olanakları oldukça fazla.
Londra’nın bir diğer güzel yanı çalışma kültürü ve iş-yaşam dengesi. Türkiye’de iş hayatında fazla mesai yapmak çoğu zaman bir zorunluluk gibi görülürken, burada iş ve özel hayat dengesi daha iyi korunuyor. Çoğu şirket esnek çalışma saatleri sunuyor ve uzaktan çalışma imkânları oldukça yaygın.
Peki, dezavantajlar var mı? Zorlayıcı yönlerinden bahseder misiniz?
Elbette Londra’nın zorlukları da var, özellikle burada yaşamayı düşünenlerin bunları da göz önünde bulundurması gerekiyor.
En büyük dezavantaj yüksek yaşam maliyetleri. Londra, gerçekten pahalı bir şehir. Kiralar çok yüksek, ulaşım ve günlük yaşam giderleri oldukça fazla. Burada çalışmayı planlayanların bütçelerini çok iyi yönetmesi gerekiyor.
Bir diğer zorlayıcı nokta iş piyasasının rekabetçi olması. Burada iş bulmak ve özellikle iyi bir pozisyona gelmek için gerçekten kendinizi iyi pazarlamanız gerekiyor. Güçlü bir CV, doğru bir başvuru stratejisi ve networking bu noktada çok önemli.
Vergi sistemine de dikkat etmek gerekiyor. Maaşlar yüksek ama vergi oranları da oldukça yüksek. Dolayısıyla buraya taşınmadan önce mutlaka net maaş hesaplamalarını yapmak önemli.
Bir de iş dünyası oldukça hızlı ve sonuç odaklı. Performans beklentisi yüksek olduğu için disiplinli ve stratejik olmak gerekiyor. İşinizi iyi yapıyorsanız ve katkınızı gösterebiliyorsanız, yükselmek çok mümkün ama bu süreç içinde kendinizi sürekli geliştirmeniz şart.
İngiltere’de iş bulmak isteyen ama sürecin zor olduğunu düşünenlere ne önerirsiniz?
Öncelikle bu sürecin zor olabileceğini kabul etmek önemli, ama kesinlikle imkânsız değil. İngiltere’de iş bulmak, doğru strateji ve kararlılıkla yönetildiğinde, gerçekten çok güzel fırsatlar yakalanabilecek bir süreç.
Bu noktada en önemli şey umutsuzluğa kapılmamak. Bazen başvurularınız geri dönüş almayabilir, süreç düşündüğünüzden daha uzun sürebilir ama pes etmemek gerekiyor. Her başvuru ve her görüşme, sizi bir sonraki adıma daha iyi hazırlayan bir deneyimdir.
Bir diğer kritik nokta, bu süreci tek başınıza yürütmek zorunda olmadığınızı bilmek. İş arama süreci, zaman zaman yalnız ve zorlayıcı hissedilebilir ama bu süreci paylaşabileceğiniz kişilerden destek almak, işleri çok daha kolaylaştırır. Bu kişiler aileniz, sevdikleriniz, iş arkadaşlarınız ya da profesyonel mentorlar olabilir. Networking yaparak, sektörünüzde çalışan insanlarla bağlantı kurarak ya da bir kariyer koçundan destek alarak süreci çok daha verimli hale getirebilirsiniz.
Özetle, süreç zor olabilir ama kesinlikle başarıya ulaşılabilir. Sabırlı olun, kendinizi geliştirmeye devam edin ve doğru insanlarla bağlantı kurarak sürecinizi daha kolay hale getirin. Unutmayın, doğru adımları attığınızda ve kararlılıkla ilerlediğinizde, İngiltere’de iş bulmak mümkün ve sizin için harika bir kariyer fırsatı olabilir!
Kariyer Koçluğu: İş Arayanlar İçin Neden Önemli?
Kariyer koçluğu nedir ve iş arayan birine nasıl yardımcı olabilir?
Kariyer koçluğu, kişinin kendini daha iyi tanımasına, kariyer hedeflerini netleştirmesine ve doğru adımları atmasına yardımcı olan bir rehberlik süreci. İş arayan biri için özellikle nereden başlayacağını bilmek, etkili başvurular yapmak ve mülakatlara hazırlıklı olmak büyük fark yaratıyor.
Birçok kişi “Nereden başlamalıyım?”, “CV'm yeterince güçlü mü?”, “Mülakatlarda nasıl daha başarılı olabilirim?” gibi sorularla mücadele ediyor. İşte tam da burada kariyer koçluğu devreye giriyor. Bir kariyer koçu, kişinin CV’sini uluslararası standartlara uygun hale getirmesine, mülakat becerilerini geliştirmesine ve iş başvurularını daha stratejik yapmasına destek olabilir.
Bunun yanı sıra, kişinin güçlü yönlerini keşfetmesini, terfi süreçlerine ve gelişim merkezi uygulamalarına hazırlanmasını, ekip yönetimi konularında stratejik kararlar almasını ve iş dünyasında kendini nasıl daha iyi konumlandıracağını anlamasını sağlar.
Bazen kariyer yolculuğunda tıkanıklıklar yaşanabilir; iş tatminsizliği, tükenmişlik hissi, motivasyon kaybı ya da hangi yöne gideceğinizi bilememe gibi zorlu dönemlerden geçmek mümkün. Bu noktada kariyer koçluğu, süreci daha bilinçli, planlı ve motive bir şekilde yönetmenize yardımcı olarak, kariyerinizi yeniden şekillendirmenize ve sizi tatmin eden bir yola yönlenmenize destek olur.
Londra’da çalışmak isteyen biri için kariyer koçluğu neden büyük bir fark yaratır?
Londra, hem büyük fırsatlar sunan hem de oldukça rekabetçi bir iş piyasasına sahip. Burada iş bulmak için yalnızca deneyimli olmak yeterli değil; doğru stratejileri bilmek, iş dünyasının dinamiklerine uyum sağlamak ve süreci bilinçli yönetmek gerekiyor.
Bu noktada kariyer koçluğu, rastgele ve dağınık bir şekilde iş aramak yerine, daha planlı, hedef odaklı ve stratejik bir yol izlemenizi sağlar. Doğru yönlendirmelerle süreci daha verimli yönetebilir, iş başvurularınızı daha etkili yapabilir ve mülakatlara daha donanımlı hazırlanabilirsiniz. Bu da büyük bir fark yaratır.
İnsanlar kariyer koçluğu alırken nelere dikkat etmeli?
Kariyer koçluğu sürecinde en önemli şey, doğru koçu seçmek. Çünkü herkesin kariyer hedefi, deneyimi ve ihtiyaçları farklı. Bu yüzden koçunuzun sizin hedeflerinize ve bulunduğunuz noktaya uygun biri olması gerekiyor.
İlk görüşmeyi mutlaka koçunuzun yaklaşımını ve nasıl çalıştığını anlamaya ayırın. Önce bir tanıyın, çalışma stilini değerlendirin, gerçekten size uygun olup olmadığına karar verin. Hemen uzun vadeli bir sürece başlamadan önce, onunla çalışmanın size katkı sağlayıp sağlamayacağını görmek önemli.
Bunun yanı sıra, koçun deneyimi ve uzmanlık alanı da büyük bir faktör. Özellikle İngiltere’de iş arıyorsanız, bu pazarı bilen, işe alım süreçlerine hakim bir kariyer koçu ile çalışmak gerçekten büyük bir avantaj sağlar.
Ama bence en kritik noktalardan biri, koçun bireysel yaklaşım sunması. Maalesef iş dünyasında sıkça gördüğüm bir hata, her adaya aynı kariyer koçluğu programlarının uygulanması. Hazır paket programlar sunuluyor ve bireysel farklılıklar göz ardı ediliyor.
Buna gerçekten şaşırıyorum. Çünkü bir kişinin kariyerini, geçmişini, hedeflerini anlamadan nasıl çözüm sunulabilir? Ve nasıl olur da aynı yöntem herkes için işe yarar denebilir? Herkesin kariyer yolu farklıdır ve herkesin hedeflerine ulaşma şekli de kendine özgüdür. İyi bir kariyer koçu, standart bir şablon uygulamaz, kişiye özel bir yol haritası çizer.
Ayrıca, kariyer koçluğu size doğrudan “Şunu yap” diyen bir hizmet değildir. İyi bir koç, sizin farkındalığınızı artırmalı ve kendi kararlarınızı bilinçli bir şekilde almanızı sağlamalıdır. Sizi bir kalıba sokmak yerine, size en uygun yolu keşfetmenize yardımcı olmalıdır.
Bir önemli konu ise koçunuzun uluslararası geçerliliği olan sertifikalara sahip olup olmadığına bakın. ICF (International Coaching Federation) gibi uluslararası akreditasyonlara sahip koçlar, belli bir eğitim ve etik standartlarını karşılamış demektir. Bu da koçluk sürecinizin daha güvenilir ve etkili olmasını sağlar.
Son olarakta kendiniz icin gerçekçi beklentiler oluşturun ve size gerçekçi hedefler sunan koçlarla çalışın. Kariyer koçluğu sizi bir günde işe sokacak bir hizmet değil. Ancak süreci daha verimli, sistemli ve hızlı hale getiren bir rehberlik süreci. Koçunuzdan en iyi şekilde faydalanmak için sürece aktif olarak dahil olmalısınız ve size verilen yönlendirmeleri uygulamalısınız.
![Londra'da çalışma hayatı](https://static.wixstatic.com/media/11062b_d3030684e82f4a36bca83f05840d216c~mv2.jpeg/v1/fill/w_980,h_653,al_c,q_85,usm_0.66_1.00_0.01,enc_auto/11062b_d3030684e82f4a36bca83f05840d216c~mv2.jpeg)
Yeni Başlayanlar İçin Tavsiyeler
Türkiye’den İngiltere’ye iş başvurusu yapmak isteyen birine 3 altın öneriniz ne olurdu?
Aslında bir önceki sorularda söylediklerimi özetleyeceğim.
İlk olarak; CV ve kapak mektubunuzu İngiltere standartlarına uygun hazırlayın. Eğer mümkünse bir kariyer koçuyla çalışarak süreci daha profesyonel yönetebilirsiniz.
İkincisi; vize sponsorluğu veren şirketleri hedefleyin. İngiltere’de iş bulmanın en büyük engellerinden biri vizedir. Sponsorluk sağlayan şirketleri araştırın ve bu ilanlara odaklanarak başvurularınızı daha stratejik yapın.
Sonuncusu ise; networking yapın, iş bulma şansınızı artırın. Sadece iş ilanlarına başvurmak yeterli değil. Sektörde çalışanlarla bağlantı kurun, etkinliklere katılın, Türk profesyonellerle iletişime geçin. Referans almanın gücünü kesinlikle hafife almayın!
İngiltere’de ilk kez işe başlayacak biri için “keşke daha önce bilseydim” dediğiniz şeyler neler?
Aslında, hem iş hayatı hem de sosyal yaşamla ilgili keşke daha önce bilseydim dediğim birçok şey var. Ama özellikle iş hayatına dair en önemli üç noktayı paylaşmak istiyorum:
Çalışma kültürü çok farklı ve buna hazırlanmak büyük avantaj. İngiltere’deki çalışma kültürü, özellikle çok uluslu şirketlerde oldukça farklı ve buna önceden adapte olmak süreci çok kolaylaştırıyor. Ben bunu işe başladıktan sonra deneyimleyerek öğrendim ama keşke Erin Meyer’in The Culture Map kitabını daha önce okusaydım! Farklı kültürlerle birlikte çalışmanın dinamiklerini anlamak ve iletişim tarzlarını öğrenmek gerçekten büyük bir fark yaratıyor. Siz başlamadan mutlaka okuyun.
İletişim tarzı daha politik ve dolaylı. Biz Türkler genellikle net ve doğrudan iletişime alışığız, ancak İngiltere’de daha politik, dolaylı ve diplomatik bir iletişim tarzı hakim. Başta alışmak zor olabilir ama iş ilişkilerinde büyük bir avantaj sağlıyor. İngilizlerin nasıl konuştuğunu gözlemlemek ve bu iletişim tarzına adapte olmak iş hayatında daha rahat ilerlemenizi sağlar.
Maaşlar yüksek ama vergiler daha da yüksek. İlk başta maaşlar çok cazip gelmişti ama vergilerin ve yaşam maliyetlerinin düşündüğümden çok daha yüksek olduğunu fark ettim. İngiltere’de maaşınızı brüt değil net olarak hesaplamak çok önemli, çünkü kesintiler beklediğinizden fazla olabilir. Ayrıca yaşam giderlerini iyi planlamak gerekiyor. Özellikle kira giderinizin maaşınızın %25-30’unu geçmemesi, burada rahat bir yaşam sürmek için ideal olabilir.
Özetle, çalışma kültürüne önceden hazırlanmak, iletişim tarzınızı adapte etmek ve mali planlamanızı doğru yapmak sizi büyük sürprizlerden koruyacaktır.
Gördüğümüz gibi, İngiltere’de iş bulma süreci doğru adımlarla yönetildiğinde ulaşılması mümkün bir hedef. Nuran, hem kendi kariyer yolculuğunu hem de kariyer koçluğu deneyimlerinden yola çıkarak, Londra’da iş bulmak isteyenler için paha biçilemez bilgiler paylaştı. Bize vakit ayırıp sorularımızı yanıtladığı için kendisine çok teşekkür ediyorum. Londra’da iş bulma sürecinde olan herkese başarılar dilerim.
Comments